Atatürk heyet başkanı olarak İstanbul'un işgalinden 3 gün sonra 19 Mart 1920'de Anadolu'nun tüm komutan ve valilerine bir genelge göndermiş ve Ankara'da tam iktidarla yeni bir parlamento toplanması amacıyla Seçimler Beş günde yapılmasını istedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplandı. Feshedilen Milletvekilleri Meclisinden bu meclise katılmak isteyenler de işe alındı. Bu Meclisin önemli bir özelliği, ortak bir hedefe ulaşmak için farklı yaşam alanlarından insanları bir araya getirmesidir.
Önce Büyük Millet Meclisi bir hükümet kurdu. Meclisin toplanmasından önce, Konsey Temsilciliği, oluşturulan Ulusal Devletin tüm sorumluluğunu üstlendi. Atatürk, milli iradeyi, özyönetim yasama ve yürütme yetkilerini temsil eden Temsil Heyetinin sorumluluğu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, bir hükümet kurulur kurulmaz geçici bir hükümet başkanı veya önerdiği önermesinden hareket eder. Kraliyet ailesinin danışmanı olarak yola çıkmamak.
Yürütme organının yetkisini parlamento olarak gören Büyük Millet Meclisi, ilk oturumundan iki gün sonra kısa bir kararla yürütme kolunun kurulmasına karar verdi. Aşağıdaki kurallara göre, icracı milletvekilleri Meclis üyeleri arasından yine Meclis oylarının salt çoğunluğu ile seçilecektir. Toplantı ayrıca Yürütme Temsilcileri Konseyi arasında çıkabilecek ihtilafları da çözecek. Bu yöntem, bir Parlamenter sistemde bir Bakanlar Konseyi'nin ortaya çıkışından farklıdır; Bakanlar tek tek Meclis tarafından seçilir. Meclis Başkanı aynı zamanda Bakanlar Kuruluna başkanlık eder. Dolayısıyla Türkiye'de ilk defa Meclis hükümeti sistemi uygulamaya başlamalı. 3 Mayıs 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Birinci Misyon Başkan Yardımcısı seçildi. Böylece, bir hükümet seçen Türkiye Büyük Millet Meclisi, millet adına tüm hükümete el koydu.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulması ile Türk anayasa hukuku açısından önemli bir değişiklik meydana geldi. Bildiğiniz gibi Osmanlı Devleti'nde yasama meclisinin oluşumu, tüm yetkileri elinde bulunduran padişahtan yasama yetkisini alıp parlamentoya devretmek şeklinde gerçekleşti. Anayasal monarşi sırasında yasama organı yürütmeden doğdu. Bu gelişme aynı zamanda Batı örneğiyle de uyumludur. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşu tersine döndü. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Meclis artık yasama görevini tek başına yerine getirmediğinden, egemenlik milletindir, onu sadece Meclis kullanan kimseyle paylaşmaz. Bu dönemde yürütme organının ortaya çıkışı, Meclisin belirli yetkilerinin yürütme organına devri şeklini almıştır. Diğer bir deyişle yürütme organı yasama meclisinin dışında doğmuştur. Bu dönemde parlamentonun üstünlüğü ilkesi hakim olmuş ve Türk devletinin anayasalarından da etkilenmiştir.