Milli Birlik ve Beraberlik ile Ülke Bütünlüğüne Dayanan Atatürk İlkeleri Nelerdir?


Atatürk'ün ulusal birlik ve sendikacılık ve ülkenin bütünlüğüne dayanan ilkeleri nelerdir?



Cumhuriyetçilik

Atatürk, “Cumhuriyet rejimi demokrasi sistemine sahip bir devlet formu anlamına gelir” dedi ve cumhuriyetin Türk milletini yaratmak için en uygun yönetim olduğunu belirtti. Atatürk şunları söyledi: “Bugün hükümetimiz, devlet kurumumuz, bir devlet kurumu ve ulusun kendi başına yarattığı bir hükümet ve adı cumhuriyet. Artık hükümet ve ulus arasında bir ayrım yok. Hükümet bir ulustur ve ulus bir hükümettir. Şimdi hükümet ve hükümet üyeleri, ulustan ayrı olmadıklarını ve ulusun efendisi olduklarını tamamen anladılar. ”(S.D. II Atatürk, s.230), Türk ulusunun şu anda kendi kendini yönettiğini belirtmiştir.

Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk kuralı olan ülkemiz, cumhuriyetin bir hükümet biçimi olduğu anayasamıza da dahil edildi ve bu makalenin değiştirilemeyeceği açıklandı. Ayrıca Atatürk, Türk gençliğine ünlü aforizma dictumunun yardımıyla Cumhuriyet'i savunma ve savunma görevi verdi. Cumhuriyet rejimini kabul etmek ve savunmak cumhuriyetçi bir gerekliliktir. Saltanat kaldırılmış, cumhuriyetin uygulanması için saltanat kaldırılmıştır.

Milliyetçilik

Atatürk milliyetçiliği ilkesi, milletin bağımsızlığına ve ülkenin bütünlüğüne yöneliktir. Bu, Türk vatandaşları arasında ayrım yapmayan, Türk ulusunu seven, övülen, diğer uluslara saygı duyan ve ülke içinde ve dünyada barışa önem veren bir özelliği göstermektedir. Atatürk'e göre ülkemizin topraklarında yaşayan ve kendini Türk olarak gören herkes Türk. Atatürk milliyetçiliği, halkımızın birliği ve dayanışması içinde hareket ederek, bağımsızlık savaşındaki zaferde önemli bir rol oynadı. Atatürk Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu'nun oluşturulması milliyetçilik ilkesi çerçevesinde değerlendirilir.

Devletçilik

Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini amaçlayan bu prensibi üretmeye ve ticarete teşvik ediyoruz. Devlet planlaması ve ekonomik yaşamın yönetimi anlamına gelen devletçilik ilkesinin uygulanmasıyla Türkiye ekonomisi hızla gelişmeye başladı. 17 Şubat 1923'te ülke ekonomisinin temelleri ve geleceği Türkiye'de ilk kez İzmir Ekonomi Kongresi'nde tartışıldı. Barajlar, yollar, köprüler inşa edildi; 14 Haziran 1934'te Etibank ve 9 Ekim 1937'de Sümerbank kuruldu.

Halkçılık

Bir ülkede yaşayan ve bu ülkeyi ev olarak tanıyan insanlara insan denir. Popülerlik, devletin, herhangi bir kişiye veya zümrütlere ayrıcalık vermeden insanların refahını ve mutluluğunu kullanması gerekliliğidir. Herkes yasa önünde eşittir. ve kamu fonlarını eşit kullanma hakkına sahiptir. Atatürk halkın yönetime katılmasını ve geleceklerini korumasını istedi. Eşitlik, adalet ve demokratik haklar kavramları popülizm ilkesine göre değerlendirilir. Aile Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve kadınlara oy kullanma ve seçilme hakkı tanınması bununla ilgilidir.

Laiklik

Laiklik ilkesine uygun olarak din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı. Türk halkı modernleşme yoluna açıldı. Cumhuriyetten önce ülkemiz padişah tarafından yönetiliyordu. Ülke yönetiminde din ve devlet işleri birlikte yürütüldü, Cumhuriyet ile kabul edilen laikleşme ilkesi ile kamu yönetiminde dini kurallar yerine ulusal egemenlik esas alındı, akıl ve bilime önem verildi ve din özgürlüğü ve halkımızın vicdanı anayasa ile sağlandı.

3 Mart 1924'te halifeliğin kaldırılması ve 30 Kasım 1925'te loca ve locaların kapatılması laiklik ilkesiyle bağlantılıdır.

Devrim

Devrimci ilkenin amacı, yenilenmeye ve sürekli iyileştirmeye açık olmaktır. Atatürk ilkeleri doğrultusunda yapılan tüm yenilikler devrim ilkesi ile bağlantılıdır.




© Bilgi Blog Sitesi | Powered by Blogger