İndirgenmiş Güç Gösterileri
Çocuklarımız, büyüme sürecinde özellikle
13-18 yaşlarına denk gelen ve genel olarak ergenlik dönemi dediğimiz süreçte;
daha sinirli, daha heyecanlı, çok daha fazla otoriteyi zorlayan, ruhsal
gelgitleri olan bireyler halini alıyorlar. Bu dönemde çocuklarımızı daha iyi
anlayabilmek ve onlara daha fazla yardım edebilmek için öncelikle onları ve
sorunlarını doğru anlamak çok önemlidir. Biz ister onaylayalım, ister basit
bulalım, algılama kişinin hassasiyetlerine bağlı olarak gerçekleştiği için,
çözüm odaklı yaklaşabilmek ve empati kurabilmek adına bu önemli bir husustur. Onların gözünden sorunlara vakıf olmak, onları anlamak; onları
onaylamak değildir. Bu sadece, yaşanan sorunları çözebilmek adına çok doğru bir
başlangıç ve güven telkinidir”
Çocuklarımızı daha iyi anlayabilmek ve
güçlü iletişimler kurabilmek için:
1. Çocuklarla ilişkilerinizde taleplerinizin, onların mantık zemininde bir yere oturmasına dikkat edin. Aksi takdirde davranış
değişikliği gerçekleştirmeleri çok zor olacaktır.
2. Günümüzde otorite algısı değiştiği için daha fazla çabaya, daha fazla
zekaya ihtiyaç duyuyoruz. Sonuçları beğenmiyorsak sebepleri değiştirmeliyiz.
Sebepleri değiştirebilmek içinse sorunun kaynağına yönelik gerçekçi teşhisler
koymalıyız
3. Anne babalar eğitimli ya da değil mutlaka satranç oyununun genel
mantığını öğrenmelidir. Hamle ve zamanlama koordinasyonu, pek çok sorunu sorun
olmaktan çıkarmaktadır. Taktiksel hüzünler (Çok kızdığınız bazı anlarda, rol
gereği üzülün) ve kontrollü eylemsizlik (Bazen abartmadan onun vicdanını harekete
geçirecek soğuklular yaşayın) çoğu zaman umulmadık kazanımlara yol açar.
4. İletişimin ismi konulmamış en önemli ilkesi, çatışma hallerinde anlık
geri çekilmeleri başarabilmektir. Bu, karşınızdakinin kendini ifade etmesine ve
böylece rahatlamasına imkan sağlarken, aynı zamanda sizin sonraki hamlenizde
vermeye çalıştığınız mesajları duymasına olanak sağlayacaktır.
5. Davranışa değil de, kişiliğe yapılan eleştiriler anlık hataların
genelleşmesine yol açtığı için yapıcı değil, yıkıcı etkilere yol açar. Elde
edilen şey ise karşımızdakinin hatalarından ders almasından çok, bize
besleyeceği öfke olacaktır
6. Tartışmalarda noktalanmamış cümlelere müdahale etmek, öfkeyi
tetiklemekten başka bir şey değildir. Deşarj olan pil daha kolay ve uzun süreli
şarj olur.
7. Günümüzdeki en önemli hatalardan biri, 30 – 40 yıl öncesini kadım
anlayışlarıyla bugünün karmaşık gençliğini anlamaya ve terbiye etmeye
çalışmaktır.
8. Terk edilmesi gereken önemli anne baba hatalarından biride önce bağır-
çağır- nasihat et, sonra dinle eylemidir.
9. Yaşanılan tartışmalarda “iki yaşıt insanın anlaşmazlığına indirgenmiş güç gösterileri” aile içi rolleri
örseleyen ve saygıyı sorgulatan önemli bir hatadır ve telafisi çok zor
alışkanlıklara yol açar. (Genellikle anneler ile yaşanıyor)
10. Sonrasında koşullar gereği evet diyeceğiniz yasaklar koymayın. Bu tavır
sizin telkinlerinizin ve tedbirlerinizin değerini sorgulatır ve
hükümsüzleştirir.
11. Yeterince sayıda kelimelerle ve kararında tonlamada yapılmış eleştiri,
kişinin vicdanına hedeflenen yolculukta çok büyük kapılar açacaktır. Gördüğünüz
bir hatayı hiç nefes almadan sürekli bir şekilde dile getirirseniz, sadece çok
güçlü savunma hatları oluşturursunuz...
Söyleyeceğinizi özetle söyleyin ve bırakın karşınızdaki hatasını
değerlendirme şansı bulsun.
Vicdanıyla baş başa kalıp yüzleşme şansı bulamayan hiç kimse kendine dair
hata tanımlaması yapamaz.
Çocuğunuzu mutsuz, uyumsuz ve problemli bir birey olarak
yetiştirmek istiyorsanız mutlaka yapmanız gereken davranışlar:
1.Çocuklarınızı koşullu sevin. ( Hiç hata yapmasınlar, ses çıkarmasınlar,
itiraz etmesinler, nefes almadan sabit kalsınlar)
2.Bir çelişki yaşandığında soruna değil çocuğa saldırırın. (Bir sebepten
dolayı çocuk yalan söylemişse, yalana iten gerekçe ile ilgilenmeyin, yalan
söylemenin yanlış bir şey olduğu üzerine konuşmayın. Direk çocuğa yalancısın
diye saldırın ve anlık bir davranışı kişilikle özdeş hale getirerek onları
yaftalayın)
3.Çocuğun kendini ifade etmesine izin vermeyin. (Konuşurken sözünü kesin,
yargılayın, suçlayın bolca ahlak dersi verin. Böylelikle iletişimi başlamadan
bitirin.)
4. Çocuğun doğru yaptıkları şeyleri görmeye çalışmaktansa, sürekli hataları
arayın. Olumlu davranışı takdir etmek gibi bir tavırdan sürekli kaçının.
5.Bağırarak ya da döverek disiplini sağlamaya çalışın. Saygının korkudan
değil, sevgiden beslendiğini öğrenmeye çalışmayın.
6.Çocuklara gülümsemek büyük bir hatadır, onlara bu tavizi vermeyin.
7.Çocuklarınızı köşeye sıkıştırmaktan zevk almaya bakın. Onları sürekli
tercih yapmak zorunda bırakın.(Arkadaşların mı, biz mi? Annen mi ben mi?)
8.Birçok şey için söz verin fakat yapmayın. ( Böylece güvensizliğin ve
samimiyetsizliğin temellerini atarsınız)
9.En çok kullandığınız ve bundan zevk aldığınız; “seni sevmiyorum, çok
aptalsın, senden hiçbir şey olmaz, sana inanmıyorum, seninin yüzünden bunları
çekiyorum, çok çirkinsin, senden utanıyorum, sen yalancısın” gibi
seslenişlerden asla taviz vermeyin
10.İşaret parmağınızı sallayarak koyacağınız yasaklar, sağlığınıza katkı
sunacak egzersizlerden biridir.
11.En önemli hedefiniz çocuklarınıza bir ev bırakmak olsun. Başlarını
sokacak bir ev olduktan sonra benlik saygılarını kazanmasalar da olur.
12.Çocuklarla oyun oynamaya vakit ayırmayın. Çocuklarla oyun oynamak
ve zaman geçirmek onları şımarık yapacaktır, sakın unutmayın.
13.Ceza vermenin eğitimin en değerli ve vazgeçilmez ilkesi olduğunu asla
unutmayın.
14.Küçüğü sev, büyüğü say şeklindeki ifadenin anlamını çok iyi kavrayın.
Çünkü bir insana saygı duyulabilmesi için 18 yaşını doldurması gereğini
hepimizden iyi siz biliyorsunuz.
15.Unutmayın. "Çocuğunuzun iç dünyası dağınık kalacağına, bırakın
eviniz dağınık kalsın" şeklindeki kadim nasihat, diş güçlerin, Türk aile
yapısını baltalamak amaçlı geliştirdiği bir komplodur. Bu oyuna asla gelmeyin
ve evi temiz tutun
Köksal TERZİOĞLU
Sami Evkuran
Anadolu lisesi