Değişen yeni eğitim sistemi
ile beraber artık okul öncesi dönem için yaş sınırı 37 aylıktan başlamaktadır.
37 ve 66 ay arası çocuklar okul öncesi eğitim kapsamına girmektedir.
Okul öncesi döneminde
çocuklar ilköğretime hazırlanmanın yanı sıra yardımlaşma, dayanışma, paylaşma
ve sosyalleşme alanında da kendilerini geliştirme imkanı elde etmektedir.
İlköğretimin temelleri okul öncesi döneminde verilen eğitimler ile
atılmaktadır. Bu yüzden daha sonraki eğitim dönemlerinde sorun yaşamamak adına
okul öncesi eğitimin gerekli ve donanımlı bir şekilde verilmesi şarttır. Okul
öncesi eğitime verilen değer gün geçtikçe artmaktadır.

Okul öncesi eğitimin önemi
Eğitimin temeli
öğrenci, öğretmen ve veli üçlüsü arasından kurulmaktadır. Bu üçlü ne kadar
sağlam ve sağlıklı olursa eğitimin temelleri de o kadar sağlam olacaktır.
Eğitim hayatının başlangıcı olan okul öncesi dönemde ise bu üçlünün daima
iletişim içinde olması ve sağlıklı bir sağlam olması gerekmektedir. Veli,
öğrenci ve öğretmen arasındaki ilişki sağlam olursa çocuğun gelişimi de o denli
sağlam olur.
Okul öncesi dönemin
en önemli özelliği çocuğun üzerinde bulunan yeteneklerin keşfedilmesidir.
Çocuklarda bulunan zeka kapasitesi ve eğilimleri, yetenekleri ne kadar erken
teşhis edilirse ve farkında olunursa gelecek dönemde alınan eğitimler de o
kadar sağlam bir yapı üzerine oturacaktır.
Okul öncesi eğitimi
çocuğu hayata hazırlayan bir ortamdır. Toplumun yapısını oluşturan paylaşma,
sorumluluk, sosyal çevre oluşturma, iş bölümü gibi davranışlar okul öncesi
dönemde öğretilmektedir. Bu dönemde bu özellikler ne kadar sağlam ve doğru
şekilde çocuğa geçerse geleceğe de o kadar hazır hale gelmektedir. Çocukların
zeka gelişiminin %70'i 7 yaşında önce tamamlanmaktadır. Bu da okul öncesi
eğitimin ne kadar önemli ve değerli olduğunun bir kanıtıdır.