TARİHİ VE DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZ
Üzerinde yaşadığımız topraklar vatanımızdır. Vatanımız evimiz gibidir. Vatanımızın güzelliklerini öğrenmek ve bu güzelliklere sahip çıkmak hepimizin görevidir. Tarihi ve doğal güzellikler vatanımızın en önemli zenginliklerindendir. Ülkemiz tarihi eserler bakımından zengin bir ülkedir. Bu eserler arasında cami, hamam, müze, kale, tarihi çarşılar, han, çeşme, köprü vb. yerleri sayabiliriz. Bu tarihi eserler geçmişten günümüze kadar gelen miraslardır. Yaşadığımız yerleşim birimini temiz tutmak, çevremizi, tarihi yapıtları ve tarihi eserleri korumak hepimizin görevidir. Bu görev aynı zamanda vatan sevgisinin göstergesidir. Vatanını seven insanlar bu tarihi eserlere asla zarar vermezler.
Müze, tarihi eserlerin sergilendiği ve korunduğu yerdir. Kazı yapılarak geçmişte yaşamış insanların eşyalarına, heykellerine, anıt mezarlarına ulaşılır ve bu kazı sonrası elde edilen eşyalar müzede sergilenir.
Müze de uyulması gereken kurallar şunlardır:
• Tarihi eserlere zarar vermemek için fotoğraf çekmemeliyiz.
• Yiyecek ve içecekle müzeye girmemeliyiz.
• Müzede yüksek sesle konuşmamalıyız.
• Evcil hayvanlarımızı müzeye götürmemeliyiz.
• Müzedeki eserlere dokunmamalıyız.
Tarihi mekan, geçmişte yaşamış insanlardan kalan yapı ve alanlardır. Açık hava tiyatroları, çeşmeler, köprüler, saraylar, kervansaraylar, hanlar geçmişten günümüze kalan tarihi mekanlardır. Eskiden insanlar otel yerine han ve kervansaraylarda kalırlardı. Sinema salonları yerine açık hava tiyatroları vardı.
Doğada kendiliğinden insan eli değmeden doğa olayları sonucunda oluşan yerler ise doğal güzelliklerdir. Denizler, göller, akarsular, dağlar, mağaralar, vadiler, milli parklar, şelaleler, peri bacaları, travertenler doğal güzelliklerimizdir. Doğal güzelliklerimizi de korumalı ve bu yerleri kirletmemeliyiz.
