İklim Elemanları




Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti, deniz akıntıları, kara ve deniz dağılışı gibi faktörlere ise iklim etmenleri denir.

SICAKLIK

                Temel iklim elemanıdır. Diğer iklim elemanlarını da etkilediği için son derce önemlidir. Isı ve sıcaklık kavramları zaman zaman aynı anlamda kullanılsa da farklı kavramlardır. Isı cisimde bulunan potansiyel bir enerjiyi ifade ederken sıcaklık ise bu enerjinin çevreye etkisine ise sıcaklık denir. Isı ölçüm birimi kalori iken sıcaklığın ölçü birimi celcius derecedir.
                Yeryüzündeki ve atmosferdeki sıcaklığın temel kaynağı güneştir. Güneşten atmosferin dış yüzeyinin 1 santimetrekaresine gelen enerji miktarına GÜNEŞ SABİTESi denir. Bu miktar 2 kaloridir. Güneş yüzeyinde ki lekelerin daralıp genişlemesine bağlı olarak miktar 11 veya 33 yıllık periyodlarda değişiklikler göstermekte olup bu da dünya genelinde sıcaklığın değişmesine neden olmaktadır.
                Güneşten gelen enerjinin tamamı yeryüzüne ulaşmaz. Güneş ışınlarının ancak % 43’ü yeryüzünün ve atmosferin ısınmasında etkili olur.

YERYÜZÜNDE SICAKLIĞIN DAĞILIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1-GÜNEŞ IŞINLAARININ DÜŞME AÇISI

                Sıcaklık dağılımında güneş ışınlarının düşme açısı son derece önemlidir. Düşme açısı dik açıya ne kadar yakınsa sıcaklık yüksek, açı daraldıkça ise düşük olacaktır. Bu nedenle güneş ışınlarının düşme açısının değiştiren veya etkileyen her kavram sıcaklığı da etkileyecektir.

A-DÜNYANIN ŞEKLİ:   

Dünyaya ortalama 149 milyon kilometre uzaklıkta olan ve hacimce dünyadan çok büyük olan güneşin ışınları yeryüzüne paralel olarak ulaşır.  Dünyanın küresel şeklinden dolayı
Güneş ışınları yeryüzüyle ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe daralan açılar oluşturur. Bu durum sıcaklığın ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe azalmasına neden olur.  Sıcaklık dağılışında bu duruma enlem etkisi denir.

B-DÜNYANIN EKSEN EĞİKLİĞİ VE GÜNEŞ ÇEVRESİNDEKİ YILLKIK HAREKETİ:

Dünyanın güneş etrafında yaptığı yıllık hareket sırasında yörünge düzlemiyle dünya ekseni arasında oluşan 230 27’ lık açı nedeniyle yıl içerisinde yeryüzündeki her noktanın güneş ışınlarını alma açısı sürekli değişir. Bu değişimin sıcaklık anlamında en belirgin farklar yarattığı kısımlar orta kuşakta kalan yerlerdir. Güneş ışınlarının dik veya dike yakın açılarla alan yerlerde sıcak dönem yaşanırken dar açılarla alan yerlerde soğuk dönem yaşanır.

C-DÜNYANIN GÜNLÜK HAREKETİ:

                Dünyanın günlük hareketine bağlı olarak yeryüzündeki herhangi bir noktanın sabah öğle ve akşam saatlerinde güneş ışınlarının düşme açısı değişir. Bu durum sıcaklığın aynı yerde gün içerisinde değişmesine neden olur.

D-BAKI:

                Yer şekillerinin güneşe dönük olma durumuna bakı denir. Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı dikkate alındığında doğu-batı doğrultulu uzanan özellikle dağ sıradağ sistemlerinin dönencelerin üstünde kalan enlemlerde kuzey yarım kürede güney yamaçları kuzey yamaçlarına göre Güney yarım kürede ise kuzey yamaçları güney yamaçlarına göre güneş ışınlarını daha fazla alırlar ve sıcaklık değerleri daha yüksek olur.



E-EĞİM:

                Yeryüzü şekillerinin eğim doğrultuları güneş ışınlarını düşme açısını etkiler. Arazide oluşan eğim değişiklikleri enlem olarak güneş ışınlarını tam dik alamayacak yerlerde bile bu açıyı oluşturabilir. Bu durum arazide eğimli yüzeylerin düz yerlere göre güneş ışınlarını yüksek açılarla aldıkları için daha fazla ısınmasına neden olur.

2-GÜNEŞLENME SÜRESİ

                Bir yerde güneşlenme süresi arttıkça ısı birikimi fazlalaşacağından sıcaklık da artar. Bu durum gün süresiyle ilişkilidir. Gün süresinin uzun olduğu dönemlerde sıcaklık yüksek olur.

3-YÜKSELTİ:

                Atmosferin yerden yansıyan ışınlarla ısınması nedeniyle yükseldikçe sıcaklık her 100 metrede 0,56 C0 azalır. Bu durum aynı yerleşim birimlerinde özellikle soğuk dönemlerde alçak yerlerle yüksek yerler arasında sıcaklık farkı oluşmasına neden olur.

4-DENİZ-KARA DAĞILIMI:

                Moleküler yapıları farklı olduğu için karalar ve denizlerin özgül ısıları da farklıdır. Aynı miktar enerji alan karaların sıcaklığı denizlere göre daha fazladır.  Soğumada da benzer durum görülür. Bu durum karaların erken ısınıp erken soğumasına denizlerin ise geç ısınıp geç soğumasına neden olur. Sıcak mevsimlerde ve gündüz saatlerinde karaların sıcaklık değeri denizlere göre daha yüksekken gece saatlerinde durum tersine döner.


5-NEMLİLİK:

                Atmosferde bulunan nem miktarı yerin ışıma yoluyla enerji kayıp durumunu belirler. Nem oranının yüksek olduğu deniz kenarlarında ve alçak kesimlerde ısı kaybı çok yüksek olmazken nem oranının düşük olduğu denizden uzak iç bölgelerde ve yüksek yerlerde ısı kaybı çok yüksektir. Bu durum günlük ve mevsimlik sıcaklık farklarını belirler.
6-OKYANUS AKINTILARI:

                Okyanuslarda oluşan sıcak ve soğuk karakterli akıntı sistemleri sıcaklığın bulunulan enlem için olması gereken sıcaklık değerlerinin değişmesine neden olur. Sıcak okyanus akıntıları sıcaklığı yükseltirken, soğuk okyanus akıntıları sıcaklığı düşürür. Bu durumun en önemli yansıması izoterm haritalarında normal çizgilerin kuzeye veya güneye itilmiş olmasıyla ortaya çıkar.


7-RÜZGÂRLAR:

                Sıcak veya soğuk karakterli rüzgârlar geldikleri yerin sıcaklığını etkiler. Örneğin ülkemizde kuzey sektörlü rüzgârlar sıcaklığı düşürürken güney sektörlü rüzgârlar sıcaklığı yükseltir. Alçalıcı hava hareketleri sırasında oluşan Fön rüzgârları sıcaklığın ani artmasına neden olur.

8-BİTKİ ÖRTÜSÜ:

                Bitki örtüsü sıcaklığın dağılışından ziyade var olduğu yerde güneş ışınlarını emmesi ve nem kaynağı olması nedeniyle aşırı ısınmayı veya soğumayı önlediği için dengeleyici bir unsurdur. dengeleme konusunda etkilidir
 


© Bilgi Blog Sitesi | Powered by Blogger